Gelecekten özür diliyorum…


Geçenlerde gazete okurken bir reklam ile karşılaştım. Özel bir eğitim kurumu salgın hastalık sürecinde yaptığı online derslerin reklamını yapıyordu sayısal verilerle. Şimdi içlerinden birkaç tanesi yazacağım.

Sanal sınıf sayısı: 132.838

Online ders sayısı :2.170.557

Offline içerik sayısı:18.109

Online ders süresi: 65.116.710 (dakika cinsinden)

Online sınav sorusu sayısı: 14.342.510

Rakamlar bunlar… Emeğe saygım sonsuz. Gerçekten bu kadar ders yapılmıştır. Bu kadar soru öğretmenlerimiz tarafından verilmiştir-çözülmüştür. Dersler online işlenmiştir.

Fakat burada öğrenci faktörümüz nedir? Ne kadar anlamıştır? Online ders işlenirken öğrenci ne kadar odaklanmıştır?  İlgisi nasıldır?

Online ders süresi: 65.116.710 dakika  yani 1.085.278 saat yani aralıksız 45.219 gün( kurumun yaptığı toplam ders saati gün cinsinden) bu kadar emek, bu kadar zaman…Ne fayda aldık…Bana sorarsanız hiç. Çünkü online platformda ders işlenirken öğrencilerimizin tutumları;

-kamera açılmadı

-derse girildi; not tutulmadı

-derse girildi; pc başında değildi

-derse girildi; uyuyordu

-derse girildi; online ders işlenirken arka panelde ya da tablette oyun oynanıyordu

-derse girildi; çocuk kinestetik öğreniyordu oturamadı, neden oturamadığını ailesi anlamadı üzerine birde azarlandı.(1.ve 2.sınıflar için geçerli)

-ofline içeriğe bakan oldu mu? Bilmiyoruz L

Bu arada anne baba çalışıyor. Çocuk evde aile denetimi çalışamıyor. Denetim çalışmaya çalışsa bile gençten ters tepki alıyor. Yani iki tarafıda karışık.

Göz temasının olmadığı, bire bir iletişimin olmadığı ortamlarda biz yetişkinlerin bile bu şekilde öğrenme şansı çok düşükken sistem bize bunu ilkokul birinci sınıf öğrencisine kadar indirgedi.

Şimdi soruyorum…Bu salgın hastalık sürecinde, en azından eğitim tam olarak başarılamaz mıydı?

Çocuklarımızın hepsi oyun, internet bağımlısı oldu. Biz ebeveynler çocuklarımızı bu renkli sanal dünyadan, bu boş vermişlikten nasıl kurtaracağız.

 “okusam ne olacak ki sanki iş bulabileceğim diyen” ülkemizi geleceğe taşıyacak olan gençlerimize nasıl ümit yükleyeceğiz.

Ne büyük kaybettik sizi!!!

Ben bir anne ve eğitmen olarak geleceğimiz dediğimiz gençlerimizden özür diliyorum.,

Sağlıkla kalalım…

Süreyya Kocadağ    

Sosyolog-Eğitmen

Aile Danışmanı-Eğitim ve Öğrenci Koçu



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kademeli Normalleşme!!!

nasıl ders çalışmalıyım?

Pandemi ve öz bakım