Kayıtlar

Nisan, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

canım kahvem :)

Resim
  Türkiye'de yapılan bir araştırmaya göre yıllık kişi başına düşen kahve miktarı 250 gr.dan 1kg.a yükselmiş. Bununda %60 ı Türk kahvesi. Caddelerde, alışveriş merkezlerinde sırayla kahveciler var ve artık iş merkezlerinin de altına açılmakta ve bazılarında bir kahve için onlarca dakika sıra bekliyoruz. Marketlerde kahve reyonlarına ayrılan alanlarda büyümekte ve kahvenin tamamlayıcı ürünleri bardak, termos, kupa ,fincan onlara da bakmadan geçemiyoruz. Kahve tüketimimizin artmasında bunlarında etkin olduğunu düşünüyorum. Bunların yanında Amerikan filmlerinde gördüğümüz gibi   dakikalarca   kahve kuyruğunda bekleyip ardından üzerine   isimlerimizi yazdırdığımız   bardağımızı elimize alıp sokaklarda yürümek ve ya işe gitmenin Türkiye’de yaşayan bir vatandaş olarak farklılığını mı göstermek istiyoruz? Bununla birlikte  çalışma ve şehir hayatının getirdiği zorluklarla beraber kahvaltı alışkanlığımız sadece kahveye mi dönüşüyor? Bunlarında etkisi olduğunu gözlemeyebiliyorum ama hepimiz

Bazılarımız dünyaya temizlik yapmak için mi geliyoruz?

  Düzenli olarak haftalık okuduğum bir gazetem var konularımı oradan buluyorum zaman zaman. Bu hafta arka sayfada bir ilan vardı. Konu” bazılarımız dünyaya temizlik yapmak için mi geldi?” bende bu konu ile ilgili eşler arasında olan çatışmaları dile getirmek istedim. Salgın hastalık sürecindeyiz. Maske mesafe ve temizlik çok önemli diyoruz. Uyuyor muyuz bu kurallara tabi ki hayır ya da elimizden geldiğinin en iyisini yaparak. Evimizi ve yaşadığımız sosyal ortamlarımızı azami şekilde temiz tutmaya çalışıyoruz. Birkaç örnek verecek olursam; Pencereleri açarak evi sık sık havalandırıyoruz. Klima varsa bakımına ve filtre temizliğine özen gösteriyoruz. Tozu en alt seviyede tutan halılardan kullanıp, yaşam alanlarımızı sık sık elektrik süpürgesi ile süpürüp siliyoruz. Evcil hayvanımız varsa bakımına ve temizliğine özen gösteriyoruz. vs. Diğer küçük detaylara değinmiyorum bile . Yukarıda belirttiğim temizliği detaylandırarak yaptık, güzel. Yere düşen toz zerresinden rahatsız ola

Gelecekten özür diliyorum…

Geçenlerde gazete okurken bir reklam ile karşılaştım. Özel bir eğitim kurumu salgın hastalık sürecinde yaptığı online derslerin reklamını yapıyordu sayısal verilerle. Şimdi içlerinden birkaç tanesi yazacağım. Sanal sınıf sayısı: 132.838 Online ders sayısı :2.170.557 Offline içerik sayısı:18.109 Online ders süresi: 65.116.710 (dakika cinsinden) Online sınav sorusu sayısı: 14.342.510 Rakamlar bunlar… Emeğe saygım sonsuz. Gerçekten bu kadar ders yapılmıştır. Bu kadar soru öğretmenlerimiz tarafından verilmiştir-çözülmüştür. Dersler online işlenmiştir. Fakat burada öğrenci faktörümüz nedir? Ne kadar anlamıştır? Online ders işlenirken öğrenci ne kadar odaklanmıştır?   İlgisi nasıldır? Online ders süresi: 65.116.710 dakika   yani 1.085.278 saat yani aralıksız 45.219 gün( kurumun yaptığı toplam ders saati gün cinsinden) bu kadar emek, bu kadar zaman…Ne fayda aldık…Bana sorarsanız hiç. Çünkü online platformda ders işlenirken öğrencilerimizin tutumları; -kamera açılmadı -ders