Kayıtlar

Kademeli Normalleşme!!!

  Kapanma sonrası 17 Mayıs-1 Haziran arası kademeli açılma!!! Bu konuyla ilgili bazı zıtlıklar ve kafama takılanlar var. Bunlar hakkında bir yazı yazmak istedim… Madde   1: Hafta içi 21.00-05.00, hafta sonları ise cuma 21.00'den pazartesi 05.00'e kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak. Cumartesi-Pazar günlerinde bakkal, market, manav, kasap, kuruyemişçi ve tatlıcılar 10.00-17.00 saatleri arasında faaliyet gösterecek, vatandaşlar en yakın bakkal, market, manav, kasap, kuruyemişçi ve tatlıcılara gidebilecek. Yorum 1: Virüsün çalışma saatleri bizim çalışmadığımız zamanlarda. Ayrıca hafta sonları da bakkal-kasap veya markete giderken çalışmıyor. Madde 2: 18 yaş altı gençler ve çocuklar ile aşı hakkını kullanarak iki doz aşı olmuş olan 65 yaş ve üzeri vatandaşlar için herkes için uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının dışında ayrıca bir sokağa çıkma kısıtlaması uygulanmayacak. Yorum: 2 doz aşısını vurulmuş her 65 yaş üstüne herşey serbest, aşı olmadıysa sabah 10:00-14:0

Pandemi ve öz bakım

Resim
Pandemi ve Öz bakım… Tüm Türkiye olarak 30.04.2021 tarihinden itibaren 17 gün sürecek tam kapanma sürecini yaşıyoruz ve bugün 14.05.2017 yani kapanmanın 14. Ev günündeyiz. Bu kapanma içerisinde bir de Ramazan bayramımız var ve bunu da evde geçiriyoruz. Bu süreçte evde neler yapıyoruz? Misafir, gelen giden kavramımız yok. Kitap okuma alışkanlığımız yok. Evde yapabildiklerimiz kısıtlı. Evde en güzel yaptığımız “uyumak, uzun oturmak, izlemek ve yemek yemek” Peki ya detaylarda neler yaptık herkes itiraf etsin J Kişisel öz bakıma dikkat ettik mi? Evde olduğumuz sadece aile bireyleriyle görüştüğümüz bu süreçte banyomuzu be kadar yaptık… Evdeyiz, terlemiyoruz ne gerek var ki diye düşünüp banyo yapmadık. Banyo yapmamanın sonuçları; Yağlı saçlar, Üzerimizden çıkarmadığımız pijamalar, Temizlenmeyen ten Değişmeyen çamaşır ve çoraplar Uzayan sakallar – tüyler-saçlar Sigara içiyorsak onun konunun üzerimize sinmesi Belki de dişler bile fırçalanmadı... Bilemiyorum… Bu kadar

nasıl ders çalışmalıyım?

Resim
Merhaba sevgili öğrencilerim, değerli velilerim; Hepimiz artık sıkıldık ve bunaldık tam oturttuk hayatı diyoruz tekrar bir kapanma ile karşılaşıyoruz. Dileğim bu son kapanma olması yönünde. Bu süreçte, bundan öncesinde en sık karşılaştığım ve bundan sonra en sık karışılacağım soru “nasıl ders çalışacağım?” . Bende kısaca bildiklerimi ve deneyimlediklerimi kısaca aktarmak istedim. Nasıl Ders Çalışmalıyım? Ders çalışmanın başına isteyerek geçilmeli. Ders çalışmak, bizi hedeflerimize ulaştıracak bir amaç olarak görülmeli. Ders çalışmaya bir planla başlayın. Uygulayabileceğiniz bir plan yapın. Öncelik sırasına göre çalışacağınız ders ve konuları belirleyin. Hangi konuya ne kadar süre ayıracağınızı belirleyin. Haftalık ve günlük planla çalışmanızı öneririm. Geceden bir sonraki günün programını haftalık plan doğrultusunda yeniden oluşturun. Programı saatlik yaparsanız arada uyumadığınız zamanlarda vicdan yapıp tamamen soğuyorsunuz bu sebeple saatsiz günlük programınızı hazırlayıp

canım kahvem :)

Resim
  Türkiye'de yapılan bir araştırmaya göre yıllık kişi başına düşen kahve miktarı 250 gr.dan 1kg.a yükselmiş. Bununda %60 ı Türk kahvesi. Caddelerde, alışveriş merkezlerinde sırayla kahveciler var ve artık iş merkezlerinin de altına açılmakta ve bazılarında bir kahve için onlarca dakika sıra bekliyoruz. Marketlerde kahve reyonlarına ayrılan alanlarda büyümekte ve kahvenin tamamlayıcı ürünleri bardak, termos, kupa ,fincan onlara da bakmadan geçemiyoruz. Kahve tüketimimizin artmasında bunlarında etkin olduğunu düşünüyorum. Bunların yanında Amerikan filmlerinde gördüğümüz gibi   dakikalarca   kahve kuyruğunda bekleyip ardından üzerine   isimlerimizi yazdırdığımız   bardağımızı elimize alıp sokaklarda yürümek ve ya işe gitmenin Türkiye’de yaşayan bir vatandaş olarak farklılığını mı göstermek istiyoruz? Bununla birlikte  çalışma ve şehir hayatının getirdiği zorluklarla beraber kahvaltı alışkanlığımız sadece kahveye mi dönüşüyor? Bunlarında etkisi olduğunu gözlemeyebiliyorum ama hepimiz

Bazılarımız dünyaya temizlik yapmak için mi geliyoruz?

  Düzenli olarak haftalık okuduğum bir gazetem var konularımı oradan buluyorum zaman zaman. Bu hafta arka sayfada bir ilan vardı. Konu” bazılarımız dünyaya temizlik yapmak için mi geldi?” bende bu konu ile ilgili eşler arasında olan çatışmaları dile getirmek istedim. Salgın hastalık sürecindeyiz. Maske mesafe ve temizlik çok önemli diyoruz. Uyuyor muyuz bu kurallara tabi ki hayır ya da elimizden geldiğinin en iyisini yaparak. Evimizi ve yaşadığımız sosyal ortamlarımızı azami şekilde temiz tutmaya çalışıyoruz. Birkaç örnek verecek olursam; Pencereleri açarak evi sık sık havalandırıyoruz. Klima varsa bakımına ve filtre temizliğine özen gösteriyoruz. Tozu en alt seviyede tutan halılardan kullanıp, yaşam alanlarımızı sık sık elektrik süpürgesi ile süpürüp siliyoruz. Evcil hayvanımız varsa bakımına ve temizliğine özen gösteriyoruz. vs. Diğer küçük detaylara değinmiyorum bile . Yukarıda belirttiğim temizliği detaylandırarak yaptık, güzel. Yere düşen toz zerresinden rahatsız ola

Gelecekten özür diliyorum…

Geçenlerde gazete okurken bir reklam ile karşılaştım. Özel bir eğitim kurumu salgın hastalık sürecinde yaptığı online derslerin reklamını yapıyordu sayısal verilerle. Şimdi içlerinden birkaç tanesi yazacağım. Sanal sınıf sayısı: 132.838 Online ders sayısı :2.170.557 Offline içerik sayısı:18.109 Online ders süresi: 65.116.710 (dakika cinsinden) Online sınav sorusu sayısı: 14.342.510 Rakamlar bunlar… Emeğe saygım sonsuz. Gerçekten bu kadar ders yapılmıştır. Bu kadar soru öğretmenlerimiz tarafından verilmiştir-çözülmüştür. Dersler online işlenmiştir. Fakat burada öğrenci faktörümüz nedir? Ne kadar anlamıştır? Online ders işlenirken öğrenci ne kadar odaklanmıştır?   İlgisi nasıldır? Online ders süresi: 65.116.710 dakika   yani 1.085.278 saat yani aralıksız 45.219 gün( kurumun yaptığı toplam ders saati gün cinsinden) bu kadar emek, bu kadar zaman…Ne fayda aldık…Bana sorarsanız hiç. Çünkü online platformda ders işlenirken öğrencilerimizin tutumları; -kamera açılmadı -ders

corona'da ironi

Corona’da ironi 😆 1. Kesinlikle evden çıkma ama mecbursan çıkabilirsin. 2. Maske takmalısın ama çok işe yaramayabilir ama mecbursun… Maskeyi kendin bile imal edebilirsin…Maske satılmıyor.Devlet dağıtıyor...Ama 20 yaş üstü 65 yaş altı olman gerekli bu maskelere sahip olmak için. Sahip olabildim mi? Şimdilik HAYIR !!! 3. Bütün dükkanlar kapalı ama açık…ironik bir durum… 4. Hastaneye gitme ama gidebilirsin de çok hastaysan corona olmadan geri gelmelisin . 5. Virüsten korkma elini yıka birbirinden uzak dur …ama ölümcül bir virüs bu ya bulaşırsa… O yüzden nefes alma.. 6. Eldivenler sizi korumaz ama yine de işe yarabilir. Eldivensiz asla… 7. Marketlerde ürün kıtlığı yok ama stok yapmalıyız. 8. Virüsten 65 yaş üstü etkileniyor ama her yaş grubundam ölen var... 9. Hayvanlar etkilenmiyor ve hayvanlardan bulaşmadığı söyleniyor ama kanıtı yok... 10. hastalığın bir çok belirtisi var her an her yerden kapabilirsin. Ya belirti olmadan coronadan ölürsen. Ya d